Yeni eğitim sistemine uyum programına katılan 34 yıllık öğretmen, eğitimin farklı sınıflardan çocukların okuduğu birleştirilmiş sınıflara benzer ortamlarda verilecek olmasının kendisini endişelendirdiğini söylüyor.
Milli Eğitim Bakanlığı’nın 460 bin öğretmene vereceği 1 haftalık 4+4+4 hizmetiçi eğitimi dün başladı. Uzaktan eğitim şeklinde verilecek seminerlerin ilk gününde oradaydık. 5 okuldan yaklaşık 400 öğretmen, pek çok soru ile geldikleri salondan cevapları bulamadan ayrıldı. Baştan aşağı değişen sistemi öğrenmeleri için 5 günden biri gitti, kaldı geriye 4 gün.
Sabah saat 09.00, Füsun Yönder Anadolu Lisesi’nin konferans salonu. Özellikle 1. sınıf öğretmenleri kaygılı. Herkes merakla eğitimi bekliyor ama ekranda görüntü yok. 2 saat geçiyor, bir ara eski görüntüler geliyor. Nostaljik bir öğretmen modeli izliyoruz. Sonra ‘Öğretmenim benim’ yazısının ardından Ahmet Özhan çıkıp anlatmaya başlıyor. Ne anlatıyor duymak mümkün değil. Aksaklıklar bitmeyince öğretmenlerin uğultusu da bir türlü kesilmiyor.
İlçe Milli Eğitim Müdürlüğü’ndeki görevli topu okul yetkililerine atıyor. Öğretmenler yoklama listesine imzalarını atıp çıkıyor. O sırada ekranda bakanlıktan bir yetkili uzun uzun niye bu değişiklikleri yaptıklarını anlatıyor “Zorluk daha basit olana alışmakta” diyor. MEB ’e basit gelen ise öğretmenlere hiç de basit gelmiyor. 2 saat sonunda elde var sıfır. Öğretmenler tepkili ayrılıyor salondan.
A.S, 10 yıllık öğretmen. Yeni sistem hakkında hiçbir şey bilmemekten yakınıyor: “Kaos ilk günden biri kendini hissettiriyor. Uzaktan eğitimle eğitim olur mu ? Muhatap da bulamıyoruz.”
P.N. 33 yıllık sınıf öğretmeni. “Hiçbir bilgim yok. Ne olacak bilmiyoruz. 1. sınıf okutacağım 5-5.5 yaşındaki çocuğun gelişimi henüz 1. sınıf için erken” derken 34 yıllık başka bir öğretmen E.S, ilk kez okula korkarak geldiğini vurguluyor: “Görevden kaçmıyorum. Korkum çocuklara ne vereceğimi bilmemek. 1. sınıfları okutacağım ama 66-72 aylık çocuklar bir arada aynı sınıfta olmaz. Bir nesli böyle öldürüyoruz. Farklı sınıflardan çocukların okuduğu birleştirilmiş sınıflar gibi olacak. Birine resim yaptırırken 7 yaşındaki çocuğa rakam yazdıracağım.”
1 haftalık eğitimle mucize olmaz
26 yıllık sınıf öğretmeni G.B, ise en çok çocukların ve öğretmenlerin zarar göreceğini anlatıyor:
“Okul öncesi öğretmenleri 4 yıl üniversitede eğitim alıyor da yetişiyor. Bize 1 hafta eğitim vererek mucize mi bekliyorlar. Bugün aksilik oldu, gitti bir gün. Oyun oynatılacak deniyor. TV ’lerde özel bir okulda öğretmen elinde materyaller oyun oynatıyor. Sanki tüm okulların donanımı buna uygunmuş gibi. 6 saat oyunla mı tutacağım çocukları sınıfta?”
Eğitim Sen İstanbul 1 No’lu Şube Başkanı Barış Uluocak’a göre sorun, bu kadar ciddi bir dönüşümün aceleye getirilmesi:
“İdeolojik davranmakla ve hainlikle suçlandık. Akıllı tahtalardan, tabletlerden bahseden MEB uzaktan eğitimi bile başlatmakta zorlanıyor.”
Arıza nedeniyle yapılamadı
Eğitimin içeriğini öğrenmek için öğretmen ararken Halkalı Güneş İlköğretim Okulu, İçerenköy Hasan Leyli İlköğretim Okulu ve Sarıyer Tuncay Artun İMKB Doğanevler İlköğretim Okulu’nda da teknik sıkıntılar nedeniyle eğitim yapılamadığı ortaya çıkıyor. Seminerden en çok akılda kalan Bakan’ın Avrupa ülkelerine göre Türkiye ders saatlerinin daha az olduğu yolundaki tespiti. Bugün seminerde öğretmeler 30 saniyeyi aşmadan kamera aracılığıyla soru sorabilecek.