Advertisement

Sağlık

Dış gebelik

Dış gebelik, gebelik materyalinin endometriyal kavite dışında herhangi bir bölgeye yerleşmesi olarak tanımlanmaktadır. Gebelik materyali abdominal kavite içine, Fallop tüplerine, uterus kornularına, servikse veya overlere yerleşebilir. Dış gebelik sıklığı son yüzyılda giderek artmıştır ve günümüzde yaklaşık % 1-2 civarında belirtilmektedir (1,2). Ardışık β-hCG ölçümleri ve transvajinal ultrasonografi kullanımı sayesinde eskiye göre daha erken ve daha isabetli tanı konulmaktadır. Dış gebelik kaynaklı anne ölümleri, ilk trimesterdeki kayıpların dörtte üçünü ve gebeliğin tümünde ortaya çıkan anne mortalitesinin % 9-13’ünü meydana getirmektedir (3). Gelişmiş ülkelerde dış gebeliğe bağlı ölümler 100 binde 3’e kadar düşmüşken, gelişmekte olan ülkelerde 100 binde 300’e çıkabilmektedir (4)....

Devamı…

Bebeğiniz orteze itiraz ediyorsa…

Ortez konusuna gelince, bu cihazı kullanmanın bizim çocuklarımız için çok önemli, hatta nüksleri önleyebilmek için bizim tek güvencemiz olduğunu hatırlatmak isterim. Çünkü çocuklar geceleri büyürler, nüksler ise büyüme atakları sırasında daha sık görülür. Bebekler 1.5 – 2 yaşlarına geldikleri zaman, 2- 2.5 yaşlarına kadar devam eden “Korkunç İki”de denilen bir döneme girerler. Uzmanlara göre, bu dönemde çocuklar, kendilerinin de bir birey olduklarının ve kendilerine ait düşünce ve isteklerinin olduğunun farkına varmaya başlıyorlar. Bu dönemin en belirgin özelliği her şeye “Hayır” demeleri. Ne yapmasını istemiyorsanız ya da neyi yasaklıyorsanız, kesin olarak onu yapmaya çalışıyor ya da ağlama krizine giriyorlar. İşte tam bu dönemde bu zamana kadar uslu uslu giydikleri, hatta giymeden uyumadıkları ortezi taktırmamak için kaçmak ve ağlama krizlerine girmek gibi yöntemler denemeye başlıyorlar. Ne yapılması gerektiği sorusuna cevabım, aynı alçıdan sonra ilk orteze alışma döneminde yaptığımız gibi, sabır ve kararlılıkla davranmak gerektiğini söylemek oluyor. Ancak özellikle ilk çocuklarını büyüten anne babalara, bu dönemde çocuğunuza karşı nasıl bir tavır takınmanın daha faydalı olacağı konusunda, her iki çocuğumda da deneyip faydasını gördüğüm bir kaç öneride bulunmak istiyorum. Sabır, kararlılık ve yaratıcılık çok gerekli fakat hiç birimiz aziz değiliz ve gerçekten ana-baba olarak sabrımızın tükendiği noktalara çok sık gelebiliyoruz. Çünkü çocuklar sınırları zorlamaya, kendileri ve çevreleri için zararlı olabilecek şeyleri denemeye en çok hevesli oldukları ilk döneme giriyorlar. İkinci dönemleri de ergenlik, henüz ben bunu görmedim; sadece annemle babama çektirdiklerimi hatırlıyorum. Öncelikle...

Devamı…

Endometriyal polip nedir?

Endometrial polip diğer adı ile rahim içi polip, rahim içi tabakanın bir yerde kalınlaşması ve normalden fazla büyümesiyle meydana gelen, rahim içindeki bir “et parçası” olarak tarif edilebilir. Kadınlarda hemen hemen her yaşta görülebilebilir. Genellikle menopoz öncesi ve menopoz döneminde daha da sık görülmektedirler. Bu dokunun bazı bölümleri normalden fazla büyüyerek rahim boşluğuna doğru itildiğinde polip ortaya çıkar. İtilmiş olan bu doku endometrium ile bağlantısını kaybetmez. Eğer bu bağlantı çok ince ise buna saplı polip adı verilir. Bazı durumlardaysa endometrium ile polip arasındaki bağlantı daha geniş bir alana yayılır ve geniş tabanlı polipler ortaya çıkar. Saplı polipler zaman içinde...

Devamı…

Ani bebek ölümü sendromu

Bir yaş altındaki bebeklerin hiçbir yakınma olmadan yatağında ölü bulunma öyküsü varsa; yapılan muayene, testler ve ayrıntılı otopsi sonucunda neden saptanmazsa bu durum ani bebek ölümü sendromu olarak tanımlanır. Dünyada bildirilen sıklık %0.5-1 arasındadır. İki yaşına kadar görülebilmesine rağmen bir aydan önce ve bir yaşından sonra sıklık çok azalır. Ölümlerin  %90’ı 5.5 aydan öncedir. Ani bebek ölümünün anneyle ilgili en önemli risk faktörleri gebelikte sigara içme öyküsü, doğum öncesi izlemin yapılmaması 20 yaştan önce doğum ve düşük sosyoekonomik yaşam şeklidir.  Bebeklerin erken ve/veya normalden küçük doğması, çoğul doğumlar ve evde sigara içme öyküsü önemli risk faktörleridir. Bebeğin yüzükoyun yatması,...

Devamı…

Aile planlaması ve doğum kontrol yöntemleri

Aile planlaması; ailenin sosyo-ekonomik durumuna göre istediği kadar, istediği zaman ve istediği aralıklar ile çocuk sahibi olmasının sağlanmasıdır. Her iki yol toplumdaki çiftlerin bakabileceği kadar çocuk sahibi olmak hakkının ailelere sunulmasını amaçlar. Aile planlaması ile; anne ölümleri azalır, düşükler ve düşüğe bağlı anne ölümlerini azalır, bebek ölümleri azalır, doğurganlık oranı azaltılır, sağlıklı doğum yaşı, sağlıklı doğum aralığı sağlanır ve çocuk sağlığına olumlu etki yapar. Türkiye Aile Planlaması Derneği’nin araştırmasına göre Türkiye’de 2003’te yüzde 74 olan doğum kontrol yöntemi kullanma oranı 2007 yılında yüzde 62’ye düştü. Araştırmaya göre 18-45 yaş grubundaki her iki kadından sadece birisi modern doğum kontrol yöntemini...

Devamı…

Yaz, çocuk ve güneş

Yaz aylarında çocuklarımızı ve kendimizi korumamız gereken tehlikelerden biri güneşin olumsuz etkileridir. Bu mevsimde bölgemize daha dik gelen ve uzayan günler nedeniyle daha uzun süre etkisini gösteren güneş ışınları çocukları olumsuz etkileyebilir; sık olmasa da hayatı tehdit edecek sonuçlara neden olabilir.  Çocuklarda sıvı kaybı erişkine göre daha kolaydır ve vücut sıvısı dağılımındaki farklılıklar nedeniyle aşırı sıvı kaybı ve buna bağlı şok ve eklenen böbrek yetersizliği daha kolay gelişebilir. Yaş ne kadar küçükse bu risk o kadar fazladır; özellikle iki yaş altındaki çocuklarda çok tehlikeli olabilir.  Güneş altında aşırı sıcakta uzun süre kalmak kolaylıkla terleme ve solunumla sıvı ve tuz...

Devamı…

Çocuk, D Vitamini, Güneş, Güneş Kremi/2

Hamilelik ve D Vitamini Hamilelikte düşük D vitaminine sahip olan gebelerde hamilelik diyabeti, pre-eklempsia, haftasına göre düşük ağırlıklı bebek doğumu veya düşük ağırlıklı bebek doğumu riskleri daha fazla bildirilmektedir.Güneş Allerjisi, Fotosensitivite Fotosensitivite cildin güneş ışınlarına karşı verdiği öngörülmeyen anormal reaksiyonudur. Ciltte kızarıklık, kabarıklık, içi sıvı dolu yaralar şeklinde belirebilir, bunlar kaşıntılı olabilir, yanma- ağrı hissi verebilir. Güneşe kısa süreli maruz kalımlarda bile ortaya çıkabilir. Güneş ışınlarına maruz kalımın hemen ertesinde olmak yerine dereceli olarak, zaman içinde belirginleşip, güneşle temas kesilse bile devam edebilir. Fotosensitivitenin, güneş ışınlarının her sağlıklı çocuk üzerinde olabilecek yan etkilerinden ayırımı önemlidir. Güneşli günlerde açık havaya...

Devamı…

Çocuk, D Vitamini, Güneş, Güneş Kremi/1

D Vitamini Nedir? D vitamin sağlıklı kalmak ve gelişmek için önemlidir. Her bireyin ihtiyacı olmasına rağmen bebeklerin ve çocukların D vitamin ihtiyacı daha belirgindir. D vitamininin temel görevi serum ve kemiklerdeki kalsiyum ve fosfat dengesini ideal bir şekilde sağlamaktır. D vitamin eksikliği olduğunda kemiklerde kalsiyum- fosfat birikimi azalır, serum kalsiyum düzeyi bebekte ciddi sorunlara yol açacak şekilde düşebilir. Bu nedenle yenidoğan bebekler ve süt çocukları D vitamin açısından takviye edilir. Vücudumuzun D vitamin ihtiyacını gidermenin tek yolu D vitamin ilaçları değildir. Güneş ışınları vücudumuzun D vitamin üretmesinde elzem roldedir. Ancak yenidoğan veya erken aylardaki bebeklerin D vitamin ihtiyacını güneş...

Devamı…

1-2 yaş grubundaki çocuklar nasıl beslenmeli?

KadıköyŞifa Kadıköy Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Dr. Arzu Yaşaroğlu Erkum, 1 – 2 yaş grubu çocuklarının beslenmesi konusunda bilgi veriyor… Bu yaş grubundaki çocukların günlük dengeli olarak et, süt, tahıl, meyve, sebze, yağ ve şeker grubu gıdaları tüketmeleri gerekir. Bu dönemde günlük 350 mg kalsiyum ihtiyacı vardır. 250 – 300 gr. süt, yoğurt ve bir kibrit kutusu beyaz peynir bu ihtiyacı karşılar. Kemik gelişimi için bu dönemde de D vitaminine ihtiyaç vardır. D vitamini içeren gıdalar yetersiz sayıda olduğu ve kışın güneşten yararlanma şansı az olduğu için bu yaş grubunda da 400 ünite D vitaminine devam etmek...

Devamı…

Ayak ve ayakkabı: Sokrates boşuna yalınayak değildi!

Ayaklarımız bizim için en az ellerimiz kadar önemli organlarımızdır. Nedense çoğumuz onlara ellerimiz kadar özen göstermeyiz, ancak bizleri yaşam boyu tüm ağırlığımızla taşırlar. Bu nedenle yaşamın ilk günlerinden itibaren ayak sağlığı konusunda duyarlı olmalıyız. Doğal ve sağlıklı olan ayakların mümkün olduğunca çıplak olmasıdır. Zorunlu koşullarda çorap ve ayakkabı kullanılmalıdır. Hava almayan, ağır ve hareketleri kısıtlayan bir ayakkabı, sağlıklı malzemeden yapılmayan bir çorap ayak sağlığımızı olumsuz etkileyen nedenlerdir. Tüm yaş gruplarında sağlıklı olan çıplak ayakla yere basmak ve yürümektir. Ayakkabı zorunlu olarak koşullar gerektirdiğinde giyilir. Bu durum özellikle yürümeyi yeni öğrenen çocuklarda çok önemlidir. Bebek yürümeyi özgürce öğrenmelidir, her türlü...

Devamı…