Advertisement

Yazar: Mustafa Sarıoğlu (Hayat Sende Derneği)

TOKİ rantiyerizminden doğan çocuk istismarı

Kentsel ranta dayalı ekonomik büyüme modeli ülkenin son 15 yılına damgasını vurdu. Şehirlerin merkezinde kalan tüm değerli kamu arazileri kamunun inşaat fabrikası mahiyetindeki TOKİ’ye devredildi ve karşılığında da askeriye için Kalekollar, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı için de sosyal hizmet binaları, vb. yapıldı. Daha fazla istihdam, daha fazla ekonomik büyüme, daha fazla şölen, daha fazla tören, daha fazla açılış, daha fazla göz boyama silsilesi içinde devran döndü gitti. Taksim meydanı gibi şap betonu şaheser diye yuttururcasına yepyeni bir model doğdu: Betona tapan bir medeniyet. Bu sözde medeniyetin inşasından çocuk yuvaları ve yetiştirme yurtları da nasibini aldı. Alanda çalışan sivil...

Devamı…

Temelli/ Permanent

Söküldün kökünden bir gün ve kaldığın köyden, bildiğin yerden, yerinden yurdundan “Resmi Hizmete Mahsustur” yazan bir siyah arabayla alınıp götürüldün. Bilmediğin limanlara, bambaşka yerlere, onlarca çocuğun arasına. Düşlerin değişmişti artık. Dünyan değişmişti. Köyündeki eşeklerin ve atların dünyasından arabaların dünyasına geçmiştin. İnsanların değişmişti. Kasketli amcalardan kukuletalı kadınların dünyasına geçmiştin. Umutların değişmişti. Sevgilerin. Hayallerin. Ama bu yeni dünyada tek bir şey değişmemişti: “Geri dönüp koğuşunda yattığın yatak ve soğuk duvarlar”. Ve sen o yatakta ve duvarlarda çocuksu masumluğunla yeni ve yepyeni hayaller büyütüyordun. Kah köyündeki evini modern mimariye uygun yeniden inşa ediyor, kah da içine konsept iç mimariyi sokuyordun. Yeni görüyordun...

Devamı…

Saçsız/Without Hair

Devlet korumasında kalan çocuklar müthiş bir alt kültür oluşturur. Dayanışır, birbirinin en iyi dostudur. Abisi, ablası, kardeşi, annesi, babası. Bu alt kültür oluşturmanın elbette birçok nedeni vardır. Bugün ben yalnızca bir tanesini ele alacağım. Devlet korumasında iken saçları kısacık kesilen ve gittiği okullarda bütün hocaların şipşak yuvalı olarak bu çocukları ayırt etmesine olanak veren bir faaliyet: Saçları kısacık kesme. Hem de kız- erkek ayırmadan. “Ne olacak ki bir çocuğun saçını kesmek” demeyin. Herhalde yuvada kalan çocukların üzerinde en olumsuz etki yaratan faaliyetlerin başında gelir kısacık kesilmiş saçlar. Evet, kısacık kesilmiş saçlar. Nasıl mı oluyor? Aynen şöyle; Türkiye’nin ücra bir...

Devamı…

Uzunçorap'a e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.