Bahar Çepni, 13 yaşında, 7. sınıfa gidiyor, bir erkek kardeşi var. Doktor anne-babanın kızı. Okulda parlak bir öğrenci olan Bahar’ın ilgi alanları yüzme, tenis ve piyano çalmak. Bahar ve kardeşi sokak kedilerini sahiplenmişler. Onları besliyor, sağlık bakımlarıyla ilgileniyorlar.

4+4+4 geliyor. Eğitim sistemimiz değişiyor. Sınavlar kalkıyor, dershaneler kapanıyor. Yıllarca SBS’ye hazırlanan öğrenciler ne yapacağını şaşırıyor. 4. sınıfta olanlar bir sonraki sene ne olacağını bilmiyor. Eğitim sistemi bir oyuncakmış gibi değişiyor. Artık lisede evlenmek de serbest olacak! Gelecek gözümün önünde şöyle canlanıyor:

Lisedeki öğretmen Leyla’ya soruyor:

Öğretmen: -Neden derse çalışmadın?
Leyla: -Kayınvalidemler yemeğe gelmişti, özür dilerim.
Öğretmen: -Eşini çağır.

Başka bir örnek:

Öğretmen: -Neden derse geç kaldın?
Nilgün: -Çocuğu yediriyordum.

Hem çocuk gelinler olmasın deniliyor, hem de lisede evlenmek serbest oluyor! Ayrıca bu, liseye gidenlere haksızlık, çünkü bekâr insanla evli olanın sohbetleri de farklıdır. İran İslam Cumhuriyeti’nde bile lisede evlenmek serbest değildir. Demek ki “Baba Beni Okula Gönder” reklamını izlerken bizim içimiz acıyormuş, onlar kahkahalar atmak istiyormuş. SBS kalkarsa liseye hangi yolla girilecek? Tabii ki öğrencilerin şimdiye kadar çok fazla dikkate almadığı okul puanlarıyla (yıl sonu başarı puanı). Dershaneler kapanınca orada çalışan öğretmenler ne olacak? İnsanların hayatlarıyla böyle oynanır mı? Eğitim sistemini değiştirmek bu kadar kolay mı? Bence bu kadar kolay olmamalı. Peki ya sağlık, sanat ve medya? Sizce bunlar çocuk oyuncağı mı? Tabii ki de hayır, ama maalesef kimse bunları düşünmüyor. 4+4+4’ü halk istiyor mu diye sormuyor. Bu ülkede sadece hükümet yaşamıyor. Bizim de fikrimiz alınmalı. Bence eğitim sistemi değişmemeli. Zaten şu an gayet iyi.