Yaz aylarında çocuklarımızı ve kendimizi korumamız gereken tehlikelerden biri güneşin olumsuz etkileridir. Bu mevsimde bölgemize daha dik gelen ve uzayan günler nedeniyle daha uzun süre etkisini gösteren güneş ışınları çocukları olumsuz etkileyebilir; sık olmasa da hayatı tehdit edecek sonuçlara neden olabilir.
Çocuklarda sıvı kaybı erişkine göre daha kolaydır ve vücut sıvısı dağılımındaki farklılıklar nedeniyle aşırı sıvı kaybı ve buna bağlı şok ve eklenen böbrek yetersizliği daha kolay gelişebilir. Yaş ne kadar küçükse bu risk o kadar fazladır; özellikle iki yaş altındaki çocuklarda çok tehlikeli olabilir. Güneş altında aşırı sıcakta uzun süre kalmak kolaylıkla terleme ve solunumla sıvı ve tuz kaybını arttırarak vücut sıvı ve dolaşım dengesini bozar; bu kayıp arttığında dolaşım sistemi ve böbrekler olumsuz etkilenir; ve süreç devam ederse tüm yaşamsal organlar etkilenebilir.
Yaz aylarında sıvı kaybını önlemenin en kolay yolu güneşten uzak durmaktır. Güneş ışınlarının en etkili olduğu saatlerde( 10.00-18.00 arası) kapalı alanlar veya mutlak gölge alanlarda kalmak ve tabii ki daha bol su tüketmek ve aşırı aktiviteden kaçınmak sıvı kaybını önleyecektir. Özelikle iki yaş altı çocuklar anne babalar tarafından su içmeye teşvik edilmelidir.
Kapalı ortamlar da sıcakta terleme yoluyla sıvı kaybını arttırabilir. Çok sıcaklarda ortam havasını zaman zaman değiştirmek ve nemi düşürmemek koşuluyla klima kullanmak gerekebilir. Yine günde birkaç kez soğuk duş yapmak ve az giyinmek çocuklarımızı olumlu etkileyecektir. Özellikle yenidoğanların terlemeyle ısı kayıpları olamadığından çevre ısısının yüksek olması ve aşırı giyinme vücut ısılarının çok yükselmesine ve buna bağlı hayatı tehdit edebilen vücut sıvı denge bozukluklarına neden olabilir. Bu nedenle yaz bebeklerinin vücut ısıları yakından izlenmelidir.
Tehlikeli saatlerde güneşten uzak olmak, daha çok sıvı tüketmek ve aşırı aktiviteden kaçınmak bizi sıcağın olumsuz etkilerinden koruyacaktır.