Rauf Kösemen, birçok kıymetli titrinin yanında, sivil toplum kampanyaları yapan, sosyal iletişim üzerine uzmanlaşmış bir ajans olan Myra’nın yöneticisi.
Myra ise Uçan Süpürge’nin “Çocuk Gelinler Kampanyası”nın konsept tasarımı, afiş, broşür ve iletişim stratejisi gibi temel işlerinin altında imzası olan ajans.
Şu sıra tekrar gündemde olan bu konuyla ilgili merak ettiklerimizi sorduk.
“Çocuk Gelin” ne demektir?
“Çocuk gelin” kavramı temel olarak erken evlendirilen kız çocukları ve adolesan genç kızlar için kullanılıyor. Bu erken evlendirme durumunun pek çok farklı teknik ifadesi de olabilir elbette. Ama sivil toplum iletişimcisi olarak, bizim için bu söz dizisi iletişimsel bir ifade, sosyal iletişimin önünü açmak için kullanılan bir söyleme biçimidir.
Pedofili* ile “Çocuk Gelin” arasında bir fark var mı?
“Küçük kız çocuklarıyla evlenmek pedofilidir” diye düşünenlerin öfkesini ve belki de duyulan kişisel iğrentiyi ifade etmek için bu tanımı seçmeyi anlıyorum. Ama böyle bir tanımlama yaşadığımız toplumsal durumu açıklamaya yetmiyor. Bu meselede “pedofili” ile “pedofilik tutumu” ve “pedofilik tutumun toplumsal karşılık buluyor olmasını” birbirinden ayırmak gerekir.
Sözlükler ana hatlarıyla Pedofili ya da Türkçedeki karşılığıyla sübyancılığı, “yetişkin bir kimsenin ergenlik öncesi veya ergenliğe yeni girmiş çocukları (adolesan) cinsel açıdan çekici bulması ve cinsel eğiliminin çocuklara yönelik olmasına neden olan psikoseksüel rahatsızlık.” olarak tanımlıyor.
Bu hastalıkla, yani çocuklara yönelik engellenemez cinsel istek duymak ile toplumsallaşmış pedofilik eğilimleri birbirinden ayırmak gerekir. Birincisi kişisel patoloji, ikincisi ise patolojik bile olsa toplumsal, kültürel, tarihsel ve geleneksel bir durum ve tutumdur.
Yani “Çocuk Gelin” sözü bu toplumsal durumu anlatmak için mi kullanılıyor?
Mevcut durumda çocuk gelin, ne bir kişisel patolojiyi tanımlamak ne de bir hukuki duruma isim vermek için kullanılan bir kavramdır. O sadece toplumu kalıcı olarak dönüştürme amaçlı bir eylemin başlığı, toplumla iletişim kurabilmek için kullanılan ortak söylemin dilsel karşılığı ve ulaşılan her insanın aynı asgari şeyi anlamasını sağlayacak bir söz dizisi, dilsel bir iletişim aracıdır.
Çocuk gelin, içinde onlarca farklı kırılımın ve anlamın yer aldığı bir toplumsal durum için herkesin ortaklanacağı bir şemsiye kavramdır. Çünkü çocuklarla evliliğin bölgeye, tarihe, geleneğe, kültüre ve elbette kişisel patolojik eğilimlere göre çeşitlenen pek çok katmanı ya da görüntüsü vardır. Ama iletişimde temel mesele, özgün durumlara göre farklılaşan görüntülerin detayları arasında kaybolmamaktır. Bu yüzden bütün bu katman ve görüntüleri kesen tek bir tanım ile hepsini ifade etmek önemlidir.
Sosyal iletişim için kullanılması gerekir diyorsunuz…
Böyle bir gereklilik iddiası subjektif olur. Belki bir örnekle açıklamak faydalı olabilir. Bu ifade bizi, bu mesele ile ilgili toplumsal dönüşüm başlatmak için gidilen, söz gelimi bir mahalle toplantısında “erken evlilik yoluyla adolesan kız çocuklarına yönelik pedofilik eğilimlerin toplumsal kabulünün kaldırılması konusunda farkındalık yaratmaya geldik” gibi zor anlaşılan ifadeler kullanmaktan kurtarır. İletişim kapılarının kapanmasına karşı bir önlem alabilme fırsatı oluşturur.
Bizim için “Çocuk Gelin” söz dizisi, sosyal iletişimin önünü açmak için kullandığımız iletişim kampanyasının ana başlığıdır. Ama aynı zamanda da bir söylemdir. Daha teknik bir ifade ile söylersek iletişimin ihtiyaçlarına göre, toplumsal, kültürel, geleneksel ya da hukuki durumlara işaret eden alt başlıkların üstünde yer alan bir şemsiyedir. İletişim kurulan toplumsal, yerel ve kültürel birime göre alt başlıklar ve eylem alternatifleri oluşturup özelleşme şansı verir.