Google’a “kadınlar gaz” yazarken gelen/çıkan cümlelerden biri “kadınlar gaz çıkarır mı?” Ay yok daha neler! Hiç olur mu? Kaka yapmadığımız gibi asla osurmuyoruz da!
Etrafınızda karnının şişkinliğinden, gaz ve kabızlık sıkıntısından dert etmeyen kadın var mı? Bağırsak hareketlerini aktifleştirici ürün reklamlarının da hep kadınlara yönelik olduğunun farkında mısınız? Peki, tam tersi bir durum olan “ay cayır cayır osuruyor yanımda!” şikayet repliği tanıdık mı?
The Married Kama Sutra adında matrak ve gerçekçi bir illüstrasyon kitabı var. Bu kitaptaki pozisyonlardan biri de “Normların Değişimi”. Aşağıda yer alan görsel bize konunun kültürle bir ilgisi olduğuna dair bir ipucu veriyor.
Ben de bir fiziksel rahatsızlığın, cinsiyetlere göre farklılık göstermesinin anatomi dışında bir sebebi olabilir mi diye yazarımız Nuray Erdemli’ye sordum. Ve tahmin edeceğimiz cevap geldi kendisinden:
“Davranışlarımızın kabul görüp görmemesi yaşadığımız kültürle bağlantılıdır. Kültürel normlara göre doğru, yanlış, ayıp gibi sıfatlarla değerlendirilir. Bazı davranışlar ise aynı kültürde cinsiyet, yaş gibi kriterlerle kabul görür. Bebekler gaz çıkardıklarında bütün aile “ohhh ohhh” diyerek gülerek sevinir. Aile içindeki yetişkinler bebeğin gazını en iyi ben çıkartıyorum diye övünür. İlk çocuklukta, çocuk gaz kaçırdığında yetişkinler biraz kıkırdar ama yaş büyüdükçe artık ayıplanmaya başlanır. Tabii, bu açıklamalar şu anda bizim toplumumuz için geçerli. Bazı Avrupa ülkelerinde ise, toplum içinde gaz çıkarmanın her yaş için normal olduğu kabul edilir. Bazı Asya ülkelerinde ise geğirmek son derece doğaldır.
Bizim toplumda ise genellikle kız çocukları bu konularda daha sert uyarılır. Onlar daha dikkatli olmak zorundadır. Erkekler bomba atarlar, kızlar pırt yapar. Bu tanımlama bile ciddi farklılıkları anlatıyor. Ergenlik döneminde bir genç kız sınıf içinde belli olacak şekilde gaz çıkarırsa sınıf içinde ağır tepkiler alırken, genç erkek böyle bir durumda şakayla karışık abartı tepkileri alır sadece. Bundan dolayı dışlanması söz konusu bile olmaz. Kızlar bu tür durumlarda büyük bir utanç yaşarken erkekler pek takılmazlar.
Tabii ki bomba atamayıp sadece kimse yokken pırt yapma hakkı olan kızlar sürekli olarak kendilerini kontrol edip tutmaya çalıştıklarından kabızlık ve gaz problemini daha çok yaşarlar. Ne yazık ki yaşadığımızın kültürün normlarını çok kolay değiştiremiyoruz. Aslında sağlık açısından baktığımızda gaz çıkarmanın özgür olması daha anlamlı. Ama kızların pırtlarına özgürlük veremiyorsak erkeklerin bombalarına da dur demeliyiz belki. Böylece tüm toplum kabızlık ve gaz problemiyle yaşar ya da daha kabul edilebilir bir yol bulur.”
Böylelikle bir kez daha anlıyoruz ki aslında kadınlarda sık rastlanan gaz-kabızlık şikayetlerinden, kontrol manyaklığına birçok fiziksel ya da psikolojik durumun kökeni, çocukluktan gelen cinsiyetçi yetiştirme farklılıkları, bastırılmış davranışlar, kıstırılmış duygular.
Bak, gördün mü, bir osuruktan neler çıktı? Düşünsene bir de, Dünya ne biçim yerinden oynar kadınlar özgür olsa!