Anneliğin tarihi kadar eski bu tartışma, İngiltere eski Başbakanı Tony Blair’in eşi Cherie Booth’un geçen hafta bir panelde yaptığı açıklamalarla yeniden alevlendi. Booth, kadınların çocuklarını büyütmek için işlerini bırakıp evlerine dönmelerinin yanlış olduğunu, çalışma hayatının verdiği bağımsızlıktan vazgeçmemeleri gerektiğini söyledi. Booth, “Kimi kadınlar iyi anne olmanın yolunun işi bırakıp bütün enerjilerini çocuklara sarf etmek olduğunu söylüyor. Ben de olabildiğince iyi bir anne olmaya çalışıyorum ancak çalışan bir anne olmak çocuklarımın bensiz de yaşayabileceklerini gördükleri daha bağımsız bir ortam sağlıyor” dedi. Özellikle genç kadınlar için ekonomik bağımsızlığın çok önemli olduğunu vurgulayan Booth, kadınların kendilerinden memnun olmak için de çalışmaları gerektiğini ifade etti. Ancak, kariyerlerini çocuklarını büyütmek için terk eden kimi anneler pek de aynı fikirde değiller. Üstelik itirazlar çalışma hayatıyla annelik arasındaki çelişkiden değil, çalışma hayatının kadınlar aleyhine barındırdığı adaletsizliklerden kaynaklanıyor. Gazeteci Emily Murray, neden oğluna bakmak için işi bıraktığını ve bunun hiç de öznel sebeplerle alınmış bir karar olmadığını anlatıyor aşağıda alıntıladığımız blogda.
Siz de kısa yorumlarınızı bu sayfanın altına, uzunları ise biz@uzuncorap.com adresine gönderin…
Cherie Booth ev annelerini neden anlamıyor?
İşimden oğluma bakmak için ayrıldım, pahalı kahve içmek ya da feminizme ihanet etmek için değil.
2009 Aralık’ında işimi bırakıp oğluma bakmaya başladım ve kariyerime bir daha dönmedim. Oğluma yanlış bir örnek mi oluşturuyorum? Cherie Booth’a göre evet. Fortune Magazine’in En Güçlü Kadınlar konferansında konuşan Booth, “yummy mummy”leri (Tıpkı yuppie gibi, varlıklı kocalarla evlenip işlerini bırakan ve hayatlarını tüketime ve çocuklarına adamış görünen tahsilli ve şık kadınları tarif etmek üzere kullanılan bir terim) eleştirerek, çocuklarını kariyerlerinin önünde tutan bizlerin feminist mücadeleye ihanet ettiğimizi ve giderek erkeklere daha da bağımlı hale geldiğimizi öne sürdü.
“Yummy mummy” yeni başlayanlar için yanlış bir terim. Kendi imajına odaklanmış, bir yandan marka giysiler giyerken diğer yandan öğle yemeğini en pahalı lokantalarda yiyen ve bu koşullar altında çocuk büyüten kadınlar geliyor akla. Booth’un kadınlık imajı ve çocuk büyütmek arasındaki meselelerle ilgili olarak zihni hayli karışmış görünüyor, ve bu karışıklık içinde çocuğunu büyütmek için eve dönmüş her kadını (ki İngiliz annelerin üçte ikisi part time yarı zamanlı da olsa bir işte çalışıyor), kendi ayrıcalıklarının tadını çıkaran, gününü özbakımla geçiren, kafelerde dedikodu yapan kadınlar zannediyor. Bir çocuğa tam zamanlı anne olma kararının içerdiği zorlukları ise görmezden geliyor. Bu seçimin de, tam zamanlı anneliğin de hiç kolay olmadığını, ama kurban ettiğiniz kariyere değecek kendine özgü tatminler barındırdığını da hatırlatmak lazım.
Booth ayrıca ekonomik sebepleri gözünde çok büyütüyor. Zengin bir avukatsanız, zengin bir politikacı koca kadar kazanabilirsiniz ve bu koşullar altında çocuk bakımı sizin için finansal bir sorun yaratmaz. Fakat aldığım iyi eğitime ve başarılı gazetecilik kariyerine rağmen, kocamdan çok daha az kazanabiliyordum. Aynı sektörde ve işte çalışıyor olsaydık bile, onunla aynı ücrete sahip olabileceğimden şüpheliyim. Eşit İşe Eşit Ücret Yasası 40 yıl önce çıkmasına rağmen, kadınlara ödenen ücretlerin erkeklere oranla çok daha az olduğu ortada. Eğer kocamdan daha çok kazanıyor olsaydım, o işini bırakıp çocuklara bakar mıydı? Muhtemelen… Eşit kazansaydık, babalık/annelik durumu ikimiz için de eşit olsaydı, çocuk bakımı sürecini paylaşabilir miydik? Büyük bir ihtimalle evet…
Çocuk bakımına en yüksek harcamaları yapanlar, İngiltere’de yaşayan anne ve babalar. Haftalık harcama £97 (275 TL), İngiltere’nin güneydoğusunda bu rakam £115’a (326 TL) kadar çıkıyor. Eğer çocuk bakım süreci ekonomik açıdan sübvanse edilseydi, Oscar’ı çalışırken kazanacağım ücretten ayıracağım miktarla bakıcı tutmak suretiyle büyütebilirdim. Bu konudaki tercihlerim de değişirdi. Emin olun “yummy mummy”lerin pek çoğu da aynı şeyi söyleyecektir. Fakat evde kalmamın tek nedeni para da değil. Çocuk büyütmenin önemli bir iş olduğunu düşünüyorum. Bu yüzden kırık tırnaklara, deterjan kokan ellere talim etmeyi sürdüreceğim.