Gebelik gelişiminde 15. hafta
Bu haftadan sonra artık ultrason ölçümlerinde baş, popo mesafesi kullanılmaz. Artık 10 cm. ve 70 gram ağırlığa ulaşmış ve hızla büyümekte olan bebeğin ultrasonografi ile karın çevresi, üst bacak kemiği yani uyluk kemiği, şakaklar arası mesafe ve dördüncüsü ise baş çevresi ölçülerek gelişimi değerlendirilir.
Pozisyonuna göre cinsiyeti görülür. Ölçümler gebelik haftası ile yaklaşık uyumlu çıkar. Her bir ölçümün alt ve üst sınırı vardır ve bu sınırların dışında yer almadıkça bu “farklılık” bir anlam ifade etmez.
Ultrason sırasında bebeğin kafasını dik tuttuğu, hareket ettiği kolaylıkla gözlenebilir. Bebek bükülür, döner, tutunur, gözlerini kısar, kaşlarını çatar, hatta parmağını emer. Bebeğin bacakları gelişir ve kollardan daha uzun olmaya başlar ve artık bu haftada vücut kafasından daha uzundur.
El ve ayak tırnakları uzar. Cildi çok incedir ve ince kan damarları görülebilir.
“Lanugo” adı verilen yumuşak ipeksi tüyleri cildini kaplar. Orta kulakta yer alan üç küçük kemik sertleşmeye başlar. Bebeğin beynindeki işitme merkezi gelişimini daha tamamlamamıştır ancak işitme duyusu gelişim sürecine girmiştir. A
rtık yavaş yavaş bebekle konuşulup müzik dinletilebilir.
Kaşlar uzamaya başlar, kafatasında saçlar filizlenir. Doğum sonrası bu saçların şekli ve rengi değişecektir.
Rahim leğen kemiği üzerine çıkması ile karın iyice belirginleşmiştir. Anne adayı elini karnına koyduğunda yuvarlak bir top gibi rahmini hissedebilir. Karın büyüklüğü her gebede eşit değildir. Önemli olan karnın büyüklüğü değil, rahmin içerisindeki bebeğin boyutlarıdır. Özellikle daha önce doğum yapmış anne adaylarında karın kasları normalden daha gevşek olduğundan, karın boyutları daha büyük olabilir. Annenin göğsünden “kolostrum” denilen sütün ilk hali gelebilir.
Mide yanmaları rahim büyümesi ile belirginleşebilir.
Rahimin büyümesi ile karın cildinin gerilmesi ve gebelik hormonlarının etkileri ile ciltte çatlak olacak mı, engellenebilir mi sorusu hemen her gebenin aklına gelir. Bu iki faktörün birleşmesi ile cilde esnekliğini veren kollajen liflerde ayrışmalar ve dolayısı ile deride çatlaklar izlenir. En sık karın bölgesinde görülürler. Fakat kalçalarda ve uyluk bölgesinde de oluşabilirler. Sıklıkla uzunlamasına ve deride ağrısız hafif çöküntüler şeklinde gözlenirler.
Çatlakların oluşmasında en belirleyici faktör ailesel özelliklerdir . Yani anne adayının annesinde , kız kardeşlerinde hamilelik çatlağı bulunuyorsa, kendisinde de muhtemelen oluşacaktır. Şu ana kadar çatlakların oluşumunu tam engelleyen veya yok eden bir ilaç, kozmetik ürün veya bir yöntem bilimsel olarak bulunmamıştır. Fakat hamileliğin erken dönemlerinde uygulanacak bazı önlemlerin oluşabilecek çatlakları azaltabilir.
Bu önlemlerin başında ikinci trimester yani 14. gebelik haftasından itibaren başlamak koşuluyla cildin düzenli olarak bebek yağı, badem yağı gibi nemlendiriciler ile nemlendirilmesi gelmektedir. Aynı amaçla piyasada kullanılabilecek pek çok kozmetik ürün bulunmaktadır. Anne adayları bu kozmetik ürünleri doktorlarına danışarak kullanabilirler. Cildin nemini korumaya yardım edecek bir diğer önlem ise yeterli su alımı ile dengeli beslenmektir. Gebe bu haftalardan itibaren rahat gebelik elbiselerini giymeye başlamalıdır.
Gebelik gelişiminde 16. hafta
Bütün organlar büyümeye devam etmektedir. Deri altında yağ tabakası oluşmaya başlamıştır. Bebeğinizin cildi önümüzdeki aylarda korunur.
Bebek ve plasenta aynı boyutlardadır. Fetus 11.6 cm. uzunluğa ve 100 gram ağırlığa ulaştı. Kafası ve boynu uzamaya başladı.önceki haftalara kıyasla daha yüksek bir oranla cinsiyeti ultrason ile görülebilir. Kalbi atışları sizin kalp atışlarınızın iki misli kadar atar. Sinir lifleri onlara özelliklerini veren “myelin” ismindeki madde ile kaplanmaya başlar.Bebeğin emme, yutma, esneme gibi refleks hareketleri görülebilir. Hıçkırabilir.Nefes hareketleri yapmaya başlamıştır. Bağırsaklarda “mekonyum” adı verilen dışkı birikmeye başladı. Bu dışkı benzeri yapı fetüsün yuttuğu amniyon sıvısı, dökülen hücreler ve sindirim sistemi salgılarından oluşmakta ve macun kıvamında koyu renkli bir yapıdadır. Cilt altında yağ depolanması başlamıştır.
Bu gebelik haftasından itibaren bebek ultrasonda bir bütün olarak görülemeyeceği için bebeğin yapısal değerlendirmesinde belli ölçüler kullanılır. Ultrasonda bebeğin uyluk kemiği (FL),karın çevresi ( AC) ve kafa çapı BPD ölçümlerine bakılarak kilosu ortalama olarak otomatikman hesaplanabilir. Ancak bebeğin boyu için tahmini hesap yapılabilir. Örneğin 5. aya kadar o ayın karesi sonraki aylar ayın beş ile çarpımı ya da uyluk kemiğinin yedi ile çarpımı yapılarak bebeğin boyu tahmin edilebilir.
Anne cildinde hormonların etkisi ile pigment üretici hücrelerin aktivasyon artışına bağlı olarak lekelenmeler ortaya çıkar. Çoğunlukla geçici bu lekeler açısından.
Anne cildini güneşten korumalıdır. Beyaz tenli anne adaylarında daha sık olmakla birlikte artan östrojen ve kan dolaşımı nedeni ile anne adayının vücudunun çeşitli yerlerinde (yüz, boyun, kollar, göğüsler en sık) ince damarlanmalar görülebilir (spider anjiomalar). Bunların çoğu gebelik sonrası kaybolacaktır. Ancak sayılarının çok olması durumunda doktora başvurulması uygundur. Yine ödeme bağlı burunda tıkanıklık hissi olabilir. Hatta burun kanamaları gözlenebilir. Bu durumda da hekime başvurulmalıdır. Gebelik süresince olduğu gibi bu haftalarda da dengeli beslenmeye dikkat edilmeli ve kansızlık (anemi) sorunu yaşamamam için de demir haplarından alınmalıdır.
Erken hamilelik döneminde özellikle ilk üç ayda anne adayları istedikleri pozisyonda yatabilirler. Fakat özellikle karnın belirginleşmeye başladığı, bebeğin ve rahmin ağırlık artışının belirgin olduğu bu haftalardan itibaren artık anne adayının yan yatması önerilir. Bunun nedeni sırtüstü yatışlarda ağırlaşan bebek ve rahim “vena cava inferior” dediğimiz ana toplardamara baskı yapmasıdır. Bu damar vücudun alt yarısı ve bacaklardan topladığı kanı kalbe taşımaktadır. Baskı sonucu kalbe dönen kan azalacak ve vücutta dolaşan kan miktarı da azalacaktır. Sonucunda annede çarpıntı, tansiyon düşüklüğü, özellikle bebeğin iyice büyüdüğü ileri haftalarda bebeğe gidecek kan da azalacağından bebekte “fetal stres” sıkıntı durumu gözlenebilir.
Yan yatışlardan özellikle sol yan yatış önerilir. Bunun asıl nedeni karaciğerin sağda olmasıdır. Sağ yan yatışta anne adayı bu nedenle hafif de olsa ağrı hissedebilir. Ağrıya neden olacağı ve bebeğe baskı yapabileceği düşünülerek yüzüstü yatış da önerilmez. Zaten karnın iyice belirginleştiği dönemlerde yüzüstü yatış fiziki olarak mümkün olmayacaktır.
Bebeğin iyilik halinin araştırılmasında bu haftalarda(16-18.hafta arası) 12. haftada olduğu gibi tarama testleri kullanılır. Önceleri daha çok üçlü test kullanılmaktayken (üçlü testte anne adayından alınan kanda üç ayrı hormon ölçümü yapılır (hCG (human chorionic gonadotropin) hormonu, AFP (alfa fetoprotein) hormonu ve uE3 (konjuge olmayan estriol) ). Hormon ölçüm sonuçları, anne adayının yaşı, kilosu, sigara kullanıp kullanmadığı gibi değişkenler ve gebelik haftasıyla birlikte özel bir bilgisayar programına girilerek işleme tabi tutulur. Bu işlem neticesinde anne adayının bebeğinde Trisomi 21 (Down sendromu:mongolizm), Trisomi 18 ve nöral tüp defekti (NTD) varolma olasılığı belirlenir. Hazırlanan üçlü test raporunda bu üç anormal durum için risk ayrı ayrı belirtilir.
Günümüzde daha hassas olduğu için aynı hastalıkların taramasında Dörtlü test ( Gebeliğin 14-20 haftaları arasında alfafetoprotein, hCG (total veya free), estriol ve inhibibn-A bakılır) veya entegre test (Birinci trimesterde ense kalınlığı ve PAPP-A, ikinci trimesterde ise quadruple testin kombine edilmesi ile yapılan testtir) yapılmaktadır.
Unutulmaması gereken en önemli nokta bu testlerin tanı koymadığı, yalnızca tarama yaptığıdır; yani bu testlerde sorun olduğunda bebek hasta olacak anlamına gelmez.