Gebeliğin ilk 3 ayı bitirilmiş olacak. Tıbbi olarak ilk trimester (üç ay) olarak adlandırılan dönemi, yani gebeliğin üçte birinin geçirilmiş olduğu organ oluşumunun tamamlandığı ve artık gelişimlerinin süreceği ikinci ve üçüncü trimesterler( üç aylar) başlamıştır.
Fetüs her özelliği ile küçük insandır. Başın gövdesine oranı daha fazladır. Boyu 7,2- 7,6 cm’e, kilosu 22-24 gr’a ulaşmıştır.
Yüz normal şekline kavuşmuş, karaciğer safra yapımına başlamış ve böbreklerin çalışmasıyla birlikte mesanede idrar birikimi gerçekleşmektedir. Sinir hücrelerinin hızla çoğalmasıyla refleksleri, dışarıdan gelen uyarılara yanıt verebilecektir.
Bebeğin boynu uzar ve çene göğüs üzerinde yerleşimini bitirir.
Elleri daha fonksiyonel olmaya başlar.
Bu haftadan sonra tüm besinler plasentadan alınmaya başlar.
Annenin zaman zaman karın ve bazen da sağ kasık ağrısı olabilir. Bu ağrılar büyümekte olan rahmi yerinde tutan bağların ve özellikle de “ligamentum rotundum‘un (yuvarlak bağ) gerilmesinden kaynaklanır. Kısa süre sonra uyum dönemi tamamlanıp çoğunlukla ağrılar azalıp kaybolacaktır.
Bu haftada erken gebeliğin yarattığı şikayetler hemen hemen hiç kalmamıştır. Hafif baş ağrıları olabilmektedir. Genellikle ilaç kullanmaya gerek olmadan istirahat etmek bu baş ağrılarının geçmesi için yeterlidir. Karın yavaş yavaş büyümeye başlar.
Gebelikte oluşan değişikliklerin oluşturduğu ortam özelliği ile vajinal mantar enfeksiyonu oluşabilir. Vajende bulunan yararlı bakterilerin (laktobasiller) sayılarının artması ile glikojen denen bir şekerden asit üretimi artar. Ve böylece vajenin asidik özelliği artar. Bu asit derecesi korkacağınız düzeylerde değil, sadece hassas ölçümlerle anlaşılan düzeylerdedir ancak zararlı mikropların çoğalmasını engelleyecek kadar da etkilidir. Bu asidik ortamın tek zararı, mantar enfeksiyonlarına eğilimi arttırmasıdır. O nedenle beyaz renkli, kaşıntının eşlik ettiği akıntı farkettiğinizde doktoruna başvurmak doğru olacaktır. Bu haftanın başı itibari ile düşük yapma ihtimali ciddi derecede azalmıştır.
Bu hafta artık herhangi bir demir ilacı başlanılmalı ve emzirme dönemi sonuna kadar kullanılmalıdır. Bir yandan artan gereksinim bir yandan anne kanının sıvı bölümünün göreceli daha artması ile gebelikte kansızlık belirtilerine karşı demir mutlaka verilmelidir. Çünkü besinler ile gebelikteki demir ihtiyacı karşılanamaz.
Gebelik gelişiminde 14. hafta
Artık fetüs minyatür bir insan görünümüne kavuşmuştur. Boyu 8.5-8.9 cm ve ağırlığı 30 gr. kadardır. Bütün organları ve dış görüntüsü ile bir insan artık. Tiroid bezi olgunlaşır ve hormon üretmeye başlar. Erkek bebeklerde prostat bezi gelişir. Kızlarda yumurtalıklar karından pelvise (kalça içine) doğru hareket eder. Emme refleksi başlamıştır. Fetüsün kemikleri sertleşir.
Cildi hala şeffaf görünümdedir. Parmak izi belirmeye başlamıştır. Lanugo denilen ipeksi tüyler oluşur ve bebeğin vücudunu sarar. Lanugo 26. gebelik haftasına kadar büyümeye devam eder. Genellikle doğuma kadar bir örtüdür. Amacı bebeğin hassas cildini içinde bulunduğu sıvıdan korumaktır.
Bebek amniyos sıvısı içerisinde akciğerlerinden nefes alıp verme egzersizlerine de başlamıştır. Bu sıvı yaklaşık üç saatte bir yenilenmekte, bebeğin rahat hareketi, büyümesi dış etkenlerden korunması için oluşmuş bir ortamdır.
Ultrason ile bebeğin cinsiyeti bu haftalarda görülebilir.
Anne bu haftalarda gebeliğin en rahat dönemi yani ikinci üç ayına başlamıştır. Gebeliğin başından beri devam eden bulantı, aşerme gibi belirtiler artık kaybolur. İştah düzelmiştir. Bunların sonucunda önceki haftalarda birkaç kilo kaybetmiş olabilen anne adayının kilo artışı belirgin hale gelmeye başlar.
Ancak anne adayı artık beslenmesine dikkat etmeli gebeliğe uygun olarak “yeterli ve dengeli” beslenmelidir.Ayrıca uyku düzeninin de düzelmesi ile kendisini devamlı yorgun ve uykusuz hisseden anne adayı artık daha daha enerjiktir. Günlük hayatına ve işlerine daha rahat adapte olur. Kendine güveni yerine gelir ve örneğin cinsellikle ilgili isteksizlik ortadan kalkar.
Normal gebeliğin son aylarına kadar cinsellikle ilgili bir yasaklama söz konusu değildir.Bazen bel ağrıları hissedilebilir. Rahimin büyümesi ve hormon etkisi ile oluşan değişikliklere bağlı olarak kabızlık belirginleşir. Lifli besinlere ağırlık verilmelidir. Bol su tüketilmeli, kafeinli içeceklerden kaçınılmalıdır (kahve, kola gibi) bunlar şikayetin azalmasına yardımcı olur. Bu önlemlere rağmen kabızlık ciddi bir sıkıntı haline gelirse doktor tavsiyesi ile bir takım ilaçlar kullanılabilir.
Yine de “progesteron hormonu”nun etkisiyle tansiyonda düşmeler ve yorgunluk hissi olabilir. Bu durumda istirahat edilmelidir.