Dişlerin gelişimi doğum öncesi anne karnında başlar. Olgunlaşmasını tamamlayan dişler, doğumdan sonra belirli bir sıra ile dişetlerini delerek çıkar. Bu ilk çıkan dişlere süt dişleri denir. Ayrıca doğum sırasında bebek ağzında dişle doğabilir, bu anormal bir durum değildir; bu dişler daha sonra kendiliğinden düşer. Dişlerin çıkışı sırasında bazı çocuklarda birkaç gün boyunca uyku bozukluğu, kuru öksürük, huysuzluk, ateş görülebilir. İlk süt dişi ortalama 5-10 aylıkken çıkmasına rağmen bu bazen 14-15 aya kadar uzayabilir. Dişlerin çıkış zamanları bireysel farklılıklar gösterir; kalıtımsal ve hormonal faktörler bu farklılıkları yaratan etkenlerin başında gelir. Süt dişleri 6-7 yaşlarında sırayla düşerek yerlerini kalıcı dişlere bırakırlar. Burada sanılanın aksine ilk çıkan kalıcı dişler 1 No’lu büyük azılardır(5-7 yaş). Bu dişlerin süt dişi karşılığı olmadığından hiçbir süt dişi düşmeden çıkarlar ve ebeveynler bu dişlerin kalıcı diş olmadığını düşünerek çürümelerine göz yumabilirler. Böylelikle daha hayatın başında eksik sağlıksız dişlerle baş başa kalınabilir.
Diş bakımı daha dişler çıkmadan süt çocukluğu döneminde başlar. Ağızda bakteri ve mantar enfeksiyonları oluşmaması için her beslenmeden (ya da emzirmeden) sonra bebeğin ağzına bir çay kaşığı kaynatılıp soğutulmuş sıcak su verilmeli ve bebeğin ağız içi temiz bir ıslak bezle silinmeli. Bu uygulama süt dişleri çıkarken çıkan dişlerin daha sağlıklı olmasını sağlar. Ayrıca çocuğa dişlerine uygun nitelikte bir diş fırçası alınarak 1-1,5 yaşından itibaren ebeveynler tarafından çocuğun dişleri fırçalanmaya başlanabilir bu hem gerekli diş bakımını sağlar hem de çocuğa diş fırçalama alışkanlığı edindirir. Ebeveynler 3 yaşına kadar böyle bir fırçalama alışkanlığı edindirdikleri takdirde çocuk daha sonrasında bunu devam ettirebilir. Ancak 6 yaşından sonra tam etkili bir fırçalama elde edilebilir.
Ağız temizliği dışında diş sağlığı beslenmeyle yakından ilişkilidir. Özellikle kalsiyum, flor gibi mineraller diş sağlığını etkileyen besinsel faktörlerin başında gelir. Bunun yanında şekerli ve asitli gıdaların tüketim şekli de diş sağlığında önemli rol oynar. Bu tür gıdaların gelişigüzel ve sık tüketilmesi çürüklere zemin hazırlar. Ayrıca flor ve kalsiyum eksikliği dişin yapısının zayıf olmasına ve çabuk çürümesine neden olur. Fakat bu minerallerin hekime danışılmadan gelişigüzel alınması sakıncalıdır. Eksiklikleri gibi fazlalıkları da hem dişler hem de diğer organlarda çeşitli bozukluklara neden olabilir.
Diş sağlığı açısından 6 ayda bir diş hekimi kontolünden geçilmelidir. Bir şikayet oluşturmasa da erken teşhis edilen çürükler diş kaybedilmeden rahatça tedavi edilebilir. Burada önemli bir yanlış süt dişlerinin çürümeye bırakılıp tedavi ettirilmemesidir. Ebeveynler bu dişlerin nasıl olsa değişeceğini düşünerek çürükleri önemsememektedirler; oysa bu dişlerin çürükleri alttan gelecek kalıcı dişlerin yapısını bozmaktadır. Ayrıca çürüdükten sonra tedavi amacıyla çekilmeleri yerlerinin erken boşalmasına ve boşalan yerin yandaki dişler tarafından kapanmasına neden olmaktadır. Bunun sonucunda alttan gelecek dişe zamanı geldiğinde yeterli yer bulunmayacaktır ve dişler çarpık çıkacaktır. Tüm bunların yanında unutulmamalıdır ki çürük dişler her zaman birer enfeksiyon odağıdır buradaki bakterilerin kana karışıp diğer organlarda ( böbrek, kalp gibi) enfeksiyonlara neden olma olasılıkları vardır.
Dişlerin çıkma zamanları |
|
Süt dişleri: | |
Alt orta kesiciler | 5-10 ay |
Üst orta ve yan kesiciler | 8-12 ay |
Alt yan kesiciler | 12-14 ay |
Alt ve üst 1. Küçük azılar | 12-14 ay |
Alt ve üst köpek dişleri | 16-22 ay |
Alt ve üst 2. Küçük azılar | 24-30 ay |
Kalıcı dişler |
|
1. büyük azılar | 5-7 yaş |
Orta kesiciler | 6.5-8 yaş |
Yan kesiciler | 7-9 yaş |
1. küçük azılar | 9-11 yaş |
2. küçük azılar | 10-12 yaş |
Köpek dişleri | 10-12 yaş |
2. büyük azılar | 11-13 yaş |
3. büyük azılar | 16-21 yaş(veya daha geç) |