Çocuklarda da baş ağrısı görülebilir. Baş ağrısı genelde tek bir soruna bağlı değildir ve değişik sebepler söz konusu olabilir. Baş ağrısı değerlendirmesindeki önemli bir zorluk subjektif bir şikayet olmasıdır. Çocuklar baş ağrılarını ifadede zorlanabilirler ve ağır ile hafif bir baş ağrısının ayrımını tam yapamayabilirler. Çoğu kez şikayetleri fazla önemsenmez veya gereğinden fazla önemsenir.

Ağrının ne düzeyde rahatsızlık verdiği, anne babalarca hemen değerlendirilemeyebilir. Birçok keresinde ağrı şikayeti çocuksu tedirginlikler veya sekonder kazançlar doğrultusunda kolay dile getirilir. Önce ağrının onu ne kadar rahatsız ettiğini, ağrının ne kadar şiddetli olduğunu anlamalıyız.

Şiddetli ağrının tanımı, çocuğa yapmak istediğini yaptırtmayan baş ağrısıdır. Anne babalar çoğu keresinde ustaca ağrının çocuğu ne ölçüde rahatsız ettiğini anlayabilirler. Burada öncelikle şiddetli ağrılara odaklanmak faydalı olur. Yani yapmak istediklerini dahi (TV izlemek, oyun oynamak, dışarı çıkmak gibi) yaptırtmayan şiddette ağrılar.

Ani başlayan birkaç günlük baş ağrısı şikayetleri ile uzun süredir devam eden tekrarlayan şiddetli baş ağrılarının farklı tıbbi önemleri vardır. Hem ani baş ağrılarının hem de ayda birkaç kez okula gitmesini engelleyecek veya yataklara düşürecek kadar ağır tekrarlayan baş ağrıları olan çocukların doktor tarafından değerlendirilmesi gerekir.

Baş ağrısı sebepleri:

En sık olarak çeşitli sıradan hastalıkların (soğuk algınlığı, grip, ishal gibi) yan bulgusu olarak baş ağrısı görülür ve vücudun yorgun düşmesinin bir belirtisidir.

Yine sık olan sebepler arasında açlık, uzun süreli gürültüye maruz kalma, ters rüzgarlar (lodos), stres, uykusuzluk düşünülmelidir.

Sinüzit, diş çürükleri, göz bozuklukları, boyunda tutulma gibi kafaya yakın komşulukları olan organların sorunları başağrısına sebep olur. Tekrarlayan başağrılarından şikayet eden çocuklarda bunlar araştırılmalıdır.

Nadir de olsalar, menenjit, kafa içi kanama, beyin tümörleri, ve vaskülit gibi ağır hastalıklar da ani baş ağrısı ile seyreder. Bu hastalarda görülebilen ek bulgular (yüksek ateş, şuur bulanıklığı, nörolojik muayene bulguları, romatolojik bulgular gibi) tanıda yardımcı olur.

Kafa içi basınç artışı da nadir görülen bir hastalıktır ve özellikle iyi tedavi edilmemiş orta kulak iltihaplarından sonra, yüksek doz A vitamini alanlarda, ergenlik çağındaki şişman kızlarda veya çeşitli ilaçlara bağlı olarak gelişir. Yüksek kan tansiyonu da baş ağrısına sebep olur.

Çocuklarda Migren

Bütün bu yukarıda belirtilen, daha sık görülebilen ve daha ağır tablolarla seyredebilecek hastalıklar değerlendirildikten sonra migren hastalığı düşünülmelidir. Migrenin ırsi (genetik) bir sebebi olduğu kabul edilir, dolayısıyla aile fertlerinde benzer şikayetlerin görülmüş olması bu tanıyı kuvvetlendirir. Bünyesel olarak migrene eğilimi olan kişilerde yukardaki baş ağrısı sebepleri yine tetikleyici olur ama ağrı genelde daha şiddetli seyreder.

Migren ağrısı sırasında görülen şikayetler:

Genel bilinenin tersine ağrı sadece başın bir tarafında olmayabilir.

Zonklar tarzda tarif edilir.

Işıktan rahatsız olma sıktır.

Gözde çeşitli duyumsamalar (yıldızlar görme, gözün önünden çeşitli çizgilerin geçmesi) olabilir.

Bulantı kusma sıktır.

Yatma ve uyuma ihtiyacı vardır.

Ufak çocuklarda bu şikayetlerin büyük bir kısmı rahat dile getirilemeyeceğinden özellikle aile hikayesi dikkatle değerlendirilmelidir. Yoğun bir şekilde anne babada migren tipi ağrılar tarif eden ailelerde bu hastalık özellikle düşünülmelidir. Aile hikayesi sayesinde bebeklik çağında bile migren tanısı konulmuş çocuklar literatürde vardır.

Migren hastalarında görülebilecek ek şikayetler:

Araba tutması

Soğuk gıdalarla (dondurma gibi) ciddi baş ağrısı gelişmesi

Etken faktörler:

Migren hastalarında ve diğer daha az belirgin tekrarlayan baş ağrısı şikayetleri olan kişilerde çeşitli faktörler baş ağrılarının ortaya çıkmasına sebep olur. Migren hastaları bu faktörlerin bir veya birkaçından daha kolay etkilenirler (bu, ailesel olarak düşük baş ağrısı eşiği olması şeklinde değerlendirilebilir). Bu faktörlerden iyi bilinenleri şunlardır:

Stres

Yiyeceklerdeki kimi koruyucu maddeler

Egzersiz ve soğuk

Kafa travması

Kafein yoksunluğu (Çok kola ve çay gibi içecek alanlarda)

Alkol, uyuşturucu (özellikle büyük çocuklarda düşünülmeli)

Çeşitli ilaçlar

Bu faktörler farkedilebilirse ve ortadan kaldırılabilirse migren hastalığı iyileşmiş olmasa bile şikayetlerin sık ortaya çıkması engellenebilir. Stres konusu burada özellikle değerlendirilmelidir.

Migren tedavisi:

Esas olan hastalığın oluşma şeklinin, tetikleyen faktörlerin anlaşılması ve ağır baş ağrıları ile hafiflerin birbirinden ayrılmasıdır.

Baş ağrıları sırasında herhangi bir ağrı kesici ve dinlenme en kolay tedavi yöntemidir. Özellikle kısa bir uykudan sonra çoğu hasta kendini rahatlamış hisseder. Eğer bulantı kusma şikayeti yoğun bir hasta ise buna yönelik özel tedavi faydalı olabilir.

Bunların dışında sık ve ağır baş ağrısı olanlarda (ayda birkaç kez) koruyucu tedavi denilen ve her gün alınarak ağrıların sıklığının azalmasını sağlayabilecek ilaçlar düşünülmelidir.

Çocuk nörolojisi hakkında daha detaylı bilgiler ve Dr. Sinan Çomu’nun diğer yazıları için:
http://sinancomu.info