Advertisement

Yazar: Demet Sunar Caferzat

Hayat zaten yeterince sıkıcı…

“Öğretmek boş bir bardağa su doldurmak gibi olmamalıdır. Öğretmek, her öğrencinin kendine özgü bir yolla yolculuk ettiği hatta belki de doğru yerde olup olmadığını sorguladığı bir su akıntısı oluşturmaktır. Sonuçta modern bilim böyle başlamıştır.” – Noam Chomsky “Eğitici/öğretici/zeka geliştirici ve faydalı” oyuncakların Türkiye’deki önemli ismi Zekids geçenlerde bir blog yazısı yayımladı. Bence çok önemli bir yazı, hatta Zekids ve benzeri oyuncakçılar adına oldukça cesur bir özeleştiri ve bu oyuncakların müdavimi olmuş anne babalar için de bir çeşit uyarı yazısı. Umarım tüketicileri bu yazıya gereken değeri verir. Yazı özet olarak şöyle diyor: Sevgili hırslı anne baba, çocuğunun küçücük yaşta yoğun...

Devamı…

Anaokulu yaratıcılığı öldürür mü?

“Çizgi film izlerken eline birden kağıt kalem alan oğlum kağıda heyecanla bir şeyler çizmeye başladı. ‘Ne çiziyorsun?’ diye sordum. ‘Duyduklarımı çiziyorum’ dedi.” Eskiden çalıştığım bir otomobil dergisi için çocuklardaki otomobil algısı konulu bir haber hazırlamam istenmişti. Ben de soluğu rastgele seçtiğim bir anaokulunda almıştım. Önce 2-3 yaş grubundan çocukların olduğu bir sınıfa girdim. “Sence araba nedir? Bir arabayla ne yapmak istersin?” gibi sorular sormaya başladım çocuklara. Uçan arabalardan süper arabalara uzanan gerçeküstü bir yelpazede, hepsi birbirinden farklı bir sürü cevap geldi çocuklardan. Cevabı çizerek anlatan da oldu, hoplayıp zıplayarak tarif eden de. Yetişkinlere yönelik dergi hazırlayan ben ise bu...

Devamı…

Serbest oyuna ne oldu?

Bir takipçi, Nesin Matematik Köyü’nün Facebook sayfasından soruyor: 6-7 yaş arası çocuklara hangi matematik kitabını önerirsiniz? Cevap şöyle: “O yaştaki çocukları matematiğe boğanları Çocuk Esirgeme Kurumu’na şikayet ediyoruz! Çocuklar kitap okusunlar, oyun oynasınlar, müzikle ilgilensinler…” Bu zamanda anne baba olmak çok zor diyoruz ya, aslında çocuk olmak daha zor. Çünkü çocuklar zamanının çoğunu kendilerine bir şeyler öğretmek için sürekli başlarına musallat olan yetişkinlerle geçirmek zorunda. Mesela, muhtemelen zaten kısıtlı zamanlarda gittiği parkta bindiği salıncakta gönlünce rüzgarın ve sallanmanın tadını çıkaran bir çocuk, aniden bir yetişkinin (anne, baba, bakıcı vs.) öğretme sevdasıyla bu zevkinden mahrum kalabiliyor. “Hadi bakalım her seferinde...

Devamı…

'Problemli çocuk' mu yoksa 'problem eden anne' mi?

“En iyi şartlarda bile çocuk, varolan bir gerçeklik olarak değil, geliştirilmesi gereken potansiyel olarak görülüyor” – Françoise Dolto Çoğu anne çocuğunun yemek, uyku, tuvalet ya da davranış problemleri yaşadığından şikayet ediyor. Herhalde o kadar çok problemli çocuk var ki, tüm bu konularla ilgili çok sayıda kitap ve yayın var. Hepsi de belirli bir problemi ‘çözmeyi’, ‘üstesinden gelmeyi’ ve ‘halletmeyi’ vadediyor. Yeni anne olduğum dönemlerde bu tür anneleri dinler, “Ah acaba ben neler yaşayacağım?” diye hayıflanırdım. Sonra zamanla anlamaya başladım ki, aslında ortada bu kadar çok problemli çocuk yok. Aksine, çocuğunu bir birey olarak kabul edemeyen, onun varoluşuna saygı gösteremeyen,...

Devamı…

Uzunçorap'a e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.