Astım tanısı klinik belirtilere ve bazı testlere dayanarak konur. Bu testler astıma benzer belirti veren birçok hastalığın ayırt edilmesine ve tanının doğrulanmasına yarar. Örneğin tüberküloz, kistik fibroz ve doğumsal bazı bozuklukların astımdan ayırt edilmesi son derecede önemlidir. Astımlı hastaların hava yollarındaki daralma akciğer fonksiyon testleri ile konur. Eğer bronş genişleticilerle daralma ortadan kalkıyor ya da azalıyorsa bu kesin tanıyı koydurur. Bu testin tek zorluğu 5 yaşından küçüklere uygulanamamasıdır.

Solunum fonksiyonları ile ilgili bilgiler evde basit bir alet yardımıyla (PEF metre) hasta tarafından ölçülebilen “Tepe akım hızı” ile de başarılı bir şekilde izlenebilir. Böylece hastanın hastalığının ağırlık derecesi ve seçilecek tedavi yöntemi belirlenir, hastaya ne zaman hangi ilacı kullanacağı ve ne zaman doktora başvurması gerektiği öğretilir.

Astıma yol açan allerjeni belirlemek amacıyla iki teste başvurulabilir.

1-Spesifik IgE testi: Kanda sadece belli bir maddeye karşı oluşmuş allerjik yanıtı gösterir. Kan alınarak yapılan, geç sonuç veren, pahalı bir testtir. Bununla birlikte küçük çocuklarda bile uygulanabilmesi, güvenli olması ve kullanılan ilaçlardan etkilenmemesi nedeniyle tercih edilir.

2-Deri testleri: Çok sayıda saflaştırılmış allerjen deri hafifçe delinerek damlatılır ve oluşan kabarıklık ve kızarıklık değerlendirilir. Daha çabuk (20 dakika kadar) sonuç alınan, daha ucuz, inanılırlığı yüksek bir test olmasına karşılık, 2 yaşından küçüklerde yanlış negatif sonuç verebilmesi, testin antiallerjik ilaçlarla baskılanması ve bazen nöbeti başlatabilmesi ise belli başlı sakıncalarıdır. Bu testlerin bozuk olanlarının belli aralıklarla tekrarlanarak hastanın tedaviye verdiği yanıtın izlenmesi önemlidir.