Advertisement

Yazar: Uzunçorap

Bir çocuk kaybetmek

Annemle babamın tuttukları yastan çok şey öğrendim. Profesyonel destek almasalar da, kayıplarıyla başa çıkmanın bir yolunu buldular. Diğer kızları, henüz iki yaşındayken, bir uçak kazasında ciddi bir şekilde yaralandı. Onu hayatta tutmak için çok uğraş verdiler. Büyük kızlarının acısına katlanmak için o kadar çaba sarfetmeseler, birbirlerine tahammül etmeleri de mümkün olmayabilirdi. Bir süre sonra yeniden çocuk yapmaya karar verdiler. Bu kararın sonucunda doğdum ben de. Tartışmadılar ya da düşünmediler bile. Annem 38 yaşındaydı ve eminim doğanın bu kararına engel olmasına izin vermek istemiyordu. Annemle babamın hayat hikayelerinden öğrendiğim şey şu: Başımıza bir trajedi geldiğinde beklenmedik bir güçle karşı koyabiliyoruz...

Devamı…

Türkiye'de dört çocuktan biri yoksul

Betam’ın araştırmasına göre, Türkiye’de 4.6 milyon çocuk yoksulluk içerisinde yaşıyor. Güneydoğu Anadolu’da ise çocukların yüzde 42’si yoksul. Türkiye ’de 4.6 milyon çocuk, yani her dört çocuktan biri beslenme, ısınma ve giyim gibi temel ihtiyaçlarını karşılayamıyor. Bahçeşehir Üniversitesi Ekonomik ve Toplumsal Araştırmalar Merkezi’nin (Betam) araştırmasına göre 2006’dan 2010 yılına önemli düzelmeler kaydedilse de hâlâ 4.6 milyon çocuk maddi yoksunluk içinde yaşıyor. Prof. Dr. Seyfettin Gürsel, Yrd. Doç. Dr. Gökçe Uysal ve Araştırma Görevlisi Ayşenur Acar’ın hazırladığı araştırmaya göre bölgeler arasında da çocuk yoksulluğu açısından derin farklılıklar bulunuyor. Doğu’da çok daha vahim olan çocuk yoksulluğu Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde yaşayan çocukların yüzde...

Devamı…

Hrant Dink'ten: 23,5 Nisan

Hrant Dink’in 23 Nisan 1996’da Agos gazetesinde yayınlanan, hem 23 Nisan çocuk bayramını hem de 1915’te Osmanlı Ermenilerinin “Büyük Felaket”e maruz kalışının yıldönümü olan 24 Nisan’ı ele aldığı yazısını yeniden yayınlıyoruz. Bu yazı Tililili Ses Enstalasyonu kapsamında oyuncu Fikret Kuşkan tarafından seslendirilmişti. Yazının ses kaydını dinlemek için tıklayın. Sancılı on yıllardan çıkmış ulusun tarihinde çok önemli bir akgündür 23 Nisan. “Egemenlik kayıtsız şartsız milletindir” düsturunun meclis salonuna perçinlendiği gündür. Ve böyle bir günün “yaşam” denilen çocuğa ve geleceğe akıtılan mirasıdır. Türk Ulusu’nun belki de en akıllıca yaptığı öngörünün tarihidir. “Gelecek” ve “çocuk” ne de güzel buluşturulmuştur öyle. Ve de...

Devamı…

Çok tanıdık bir hikaye: Hindistan çocuklarını nasıl koruyacak?

Hindistan ‘ın başkenti Yeni Delhi’de tecavüze uğrayıp işkence edildikten sonra kilitli bir odada ölüme terk edilmiş halde bulunan 5 yaşındaki kızın sağlık durumunun iyiye gittiği bildirildi. Devlet Hastanesi Başhekimi D.K. Sharma, geçen Perşembe ağır yaralı olarak hastaneye getirilen küçük kızın tedaviye olumlu yanıt verdiğini söyledi. Adı açıklanmayan çocuk, 15 Aralık’ta kaybolmuş, 2 gün sonra, ailesiyle birlikte yaşadığı binadaki bir dairede komşuların ağlama seslerini duyması üzerine bulunmuştu. Küçük kızın, tecavüze uğradığı ve işkence gördüğü belirlenmişti. Olayla ilgili olarak 24 yaşındaki Pradeep Kumar, Yeni Delhi’ye bin kilometre uzaklıktaki Bihar eyaletinde tutuklanmıştı. Polis, Kumar’ın ifadesine dayanarak saldırı ile ilgili ikinci bir kişiyi...

Devamı…

Rakamlarla Türkiye'de çocuk manzaraları

Özel günlerde, günün önemine atfen özel yayın ya da haber bülteni hazırlayan TÜİK, “23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı” çerçevesinde çocuk nüfus (0-17 yaş) için bir çalışma yaptı. Haber bülteninde, çocuk nüfusun mevcut ve gelecekteki demografik yapısı ile sağlık, aile yaşamı gibi sosyo-ekonomik özelliklerine yer verilirken, eş zamanlı çıkarılan “İstatistiklerle Çocuk, 2012” kitabında çocuk nüfusa yönelik ayrıntılı tablolar kullanıcılara sunuldu. Buna göre, Türkiye’nin toplam nüfusu 2012 yılı sonu itibariyle 75 milyon 627 bin 384, çocuk nüfusu ise 22 milyon 692 bin 174 oldu. Birleşmiş Milletler tanımına göre “0-17” yaş grubunu içeren çocuk nüfus, 1935 yılında toplam nüfusun yüzde...

Devamı…

Özel okullar serbest kıyafete karşı

Büyük tartışma yaratan okullarda serbest kıyafete geçiş uygulamasına özel okullar tepki gösteriyor. 209 özel okul arasında yapılan bir ankette, 206 okul üniforma istedi ve serbest kıyafete karşı çıktı. Eski Milli Eğitim Bakanı Ömer Dinçer döneminde önümüzdeki yıl başlatılması kararı alınan serbest kıyafete özel okullar da ezici bir oranla karşı çıkıyor. Türkiye Özel Okullar Birliği Derneği Başkanı Cem Gülan, bu konuda velilerin de düşüncelerini öğrenmek üzere anket yaptıklarını ve ankette 209 okulun 206’sının ‘üniforma istiyoruz’ dediğini açıkladı. Gülan, şöyle devam etti: “Velilerin büyük bölümünde, ‘daha fazla masrafımız olacaktır, çocuklarımızla akşam ödev, sabahları kıyafet kavgası yapmak istemiyoruz, zaten sözümüzü zor dinletiyoruz,...

Devamı…

Çocuk işçilerin Türkiye'si, Afrika'dan farksız

Türkiye Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu Araştırma Enstitüsü’nün (DİSK-AR) yaptığı araştırmaya göre, Türkiye’de çocuk işçi sayısı giderek artıyor. Çocukların çalışma koşullarının da kötüleştiğine dikkat çeken raporda, çocuk işçiler açısından Türkiye’deki durumun giderek kimi Afrika ülkelerini andırmaya başladığı belirtiliyor. 14 Mart 2013 tarihinde Adana’da haftalığı 100 TL’ye çalıştığı fabrikada kafası pres makinesine sıkışarak ölen 13 yaşındaki çocuk işçi Ahmet Yıldız’ın ansına ithaf edilen DİSK-AR Çocuk İşçiliği 2013 raporunda, çocuk işçiliğinin özellikle en kötü çalışma biçimlerinin olduğu tarım sektöründe ve ücretsiz aile işçiliğinin yükselmesinin endişe verici olduğu ifade edildi. Dünyadaki genel eğilimin tersine 5-14 yaş grubu çocuklarda çalışma hayatına katılımın arttığının vurgulandığı...

Devamı…

Şehir hayatı çocukların düşmanı mı?

Üreme hakkının ne kadar mühim olduğunu henüz öğrenmedik. Ama öğreneceğiz. Singapur, Hong Kong ve New York gibi dünyanın en büyük şehirleri birçok kadına ve erkeğe çocuk yapmamaları için gereken tüm nedenleri peşinen veriyor. Anuradha Shrow, Singapur Sosyal Hizmetler bürosunda çalışan bir araştırmacı. Ona göre bu şehirdeki sosyal çevre insanlara kimseyle birlikte olma, çocuk da yapma, demekten öte bir öneride bulunmuyor. Birçok genç sosyal medya aracılığıyla arkadaş ediniyor, aileleriyle ise bir bağları kalmıyor. Meslekleri, kariyerleri ve başarıyla o kadar meşguller ki, çocuk fikrini hayatlarından çıkarmak zorunda kalıyorlar. Shroff’a göre, hayat pahalılığı, eğitim bütçesinin yüksekliği, ekonomideki belirsizlikler kadınları evlilik ve çocuk...

Devamı…

Bebekler kucakta neden sakinleşir?

RIKEN Brain Science Institute (RIKEN Beyin Bilimleri Enstitüsü) tarafından yapılan bir araştırma bebeklerin neden kucak istediklerini ortaya çıkardı. Current Biology dergisinde yayınlanan makaleye göre, kucağa alınan bebeğin kalp atışları, sinir ve dolaşım sistemi düzene giriyor. Kumi Kuroda, Gianluca Esposito ve Sachine Yoshida tarafından yapılan araştırmanın hedefi anne-bebek arasındaki ilişkileri gözlemekti. Kurola bu gözlemlerle ulaştıkları sonuçları şöyle özetledi: “Bebeğini kucağına alan anne yalnızca onu rahatlatmakla kalmıyor, farkında olmadan kendi bedeninde de bir takım değişiklikler olmasını sağlıyor.” Araştırmaya göre kucağa alınan bebeğin kalp atışları yavaşlamaya başlıyor. Ama bu her kucağa alınışta gözlenen bir özellik de değil. Bebeğin güvenebileceği şekilde tutulması ve...

Devamı…

Hazır gıda kanser yapıyor

Son yıllarda hazır gıda tüketiminin artmasının ve beslenme alışkanlıklarının değişmesinin mide kanserinin yerini değiştirdiği ve midenin kurtarılmasını zora soktuğu belirtildi. İzmir Kent Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Prof. Dr. Sinan Ersin, dünyada ve Türkiye’de son yıllarda yiyecek alışkanlıklarının “fast food” ve hazır gıdalara yöneldiğini belirtti. Ersin, hazır gıdaların raf ömrü uzun olsun diye çok fazla koruma faktörü içerdiğini, yine yüksek oranda tuz içeren pastırma, sucuk gibi şarküterileri ürünlerinin, ev salçası, turşu, tütsülenmiş, tuzlanmış balıkların mide kanseri açısından risk oluşturduğuna dikkati çekti. Hızlı ve sıcak yemek tüketimi İnsanların artık hızlı yiyecek tükettiğini dile getiren Ersin, şöyle konuştu: “Sıcak ve hızlı yemek...

Devamı…