Advertisement

Yazar: Kürşad Kızıltuğ

Tostoraman’ın Yavrusu: Babanın yasağı ihlal edilebilir mi?

Neden çocukların özgürlüklerini ve özgüvenlerini kazanmak için ebeveynlerin koydukları sınırları ihlal etmeleri gerekir? Otoriter ve geleneksel baskıcı yaklaşımlardan uzak her ebeveyn, çocukların, hem kendisini güvende hissetmek için sınırların belirlenmesine hem de sınırlar içinde hareket yetisi kazandıkça, bu sınırları aşmaya ve genişletmeye gerek duyduklarının farkındadır. Ebeveynin hassas rolünün önemi tam da bu aşamada belirir: sınırları fazla gevşetmenin ya da hiç gevşetmemenin çocuğun ruhsal gelişimine ciddi zararları olacaktır. Ancak bunlar üstüne ne kadar kafa yorup ince ayar tutturmaya çalışsak da çocuklar (ve gençler) özgürlük alanlarını genişletmek için kendi bulabildikleri yoldan gitmeye oldukça kararlı varlıklardır. Ve yeri geldiğinde ihlal etmeye meylederler. Julia...

Devamı…

Tostoraman ya da zayıfın hayatta kalma ve güçlülerle başa çıkma stratejisi

Tostoraman’dan bahsedeceğim. Hani Julia Donaldson’ın yazdığı ve Axel Scheffler’in resimlediği, artık çocuk edebiyatı klasikleri arasına girmiş, çocuk edebiyatı alanında pek çok ödül almış, otuzun üzerinde dile çevirilmiş, en çok satan ve sevilen çocuk kitapları arasına girmiş, BBC tarafından animasyonu çekilmiş, tiyatroya uyarlanmış, birçok oyuncağı ve çocuklar için objeleri üretilmiş, online oyun ve şarkılar sitesi olan, dünyanın birçok ülkesinde ve Türkiye’de de çocuklar için bir kült haline gelmiş, Türkiye’de de gayet iyi bilinen Tostoraman (The Gruffalo) ve onun devamı olan Tostoraman’ın Yavrusu (The Gruffalo’s Child) isimli hikayelerden bahsedeceğim. 1999’da yayımlanan The Gruffalo ve 2004’te hikayenin devamı olan The Gruffalo’s Child...

Devamı…

Evet, erkekler de yapabilir!

Yandaki fotoğrafı ilk gördüğümde epeyce güldüm, dilerseniz bu fotoğrafın alt mesajına “erkekteki meme hasedi” adını da verebilirsiniz. Kadınların doğurganlık özelliklerinin onların çocukları büyütmek için de özel bir yaradılışa sahip oldukları anlamına geldiği düşüncesinin, kadını ev içine çivileyen bir toplumsal tahakküm eğiliminin gerekçesi kılındığı bir toplumda, kadınların bu yetisi karşısında dehşete kapılan kimi erkeklerin böylesi bir hasedi olabilirdi sahiden. Şaka bir yana bu resme bakınca bunu anlamıyorum. Daha çok, “ya evet, ben de bu bebeğin bakımını verme konusunda bir şeyler yapabilirim, televizyon kumandasına komutanlık eden bir erkek olmak yerine birtakım işlerin ucundan tutabilirim” diyebilen, hatta bundan daha fazlasını diyebilen yeni...

Devamı…

“Çocuklar siyasi tutuklulardır”

“Çocuklar siyasi tutuklulardır.” (1) Önce sıradan bir üçüncü sayfa haberi okuduk: Harun adlı bir genç erkek, annesiyle tartıştığı sırada öfkelenip bir pencere camını kırmış; ancak talihsizlik sonucu kırılan cam kazara kendi ölümüne yol açmıştı. Sonu Harun’un ölümüne varan anne oğul-tartışması Harun’un boynundaki ateşli bir öpüşmeden kalan morluk yüzünden çıkmıştı. Ayşe Arman’ın 27 ve 28 Kasım tarihinde Hürriyet gazetesindeki köşesinde yaptığı iki röportajda, Harun’un sevgilisi olan kadın ve Harun’un ablası olayı iki farklı pencereden görmemizi sağladı. Gencecik bir kadın, “sürtük” olmakla suçlanıyor ve sevgilisinin ölümüne üzülmesi bile çok görülüp hakaretleri savuşturabilmek için kendisini savunmak zorunda kalıyordu. Yaptığının masumiyetini anlatmak zorunda...

Devamı…