Advertisement

Yazar: Birsen Silajdzic Dzukljan

On bir çocukla göl kenarı tatili

Güneydoğu Avrupa’da oldukça bilinen bir göl Hersek’teki Boraçko Gölü. Kano, rafting, etno köy, bungalovlar, çadır ve izci kampları ile daha da ünlenmiş bu dağ gölü, ama doğanın kendisi, koyu yeşil ağaçların gölle birleşmiş nefes kesen görüntüsü de ziyaret için başlı başına yeterli bir sebep. Dolayısıyla bu kadar çocukla bir tatil düşünüyorsanız buna benzer yerler ideal seçim olacaktır. Biz, beş çiftten olma toplam on bir çocukla pansiyon, yazlık ve karavandan oluşan karma bir konaklama yolu seçtik. En büyük çocuk 12 yaşında, en küçüğü ise sekiz aylıktı. Yani, her kafadan bir ses tabiri ile bezlisinden donlusuna, gündüz uykusundan ergenlik sivilcesine kadar...

Devamı…

Birsen'in hamilelik günlüğü- 8: "Bebek alışverişinde olmazsa olmazlarım"

Uyutma: 1. Karyola: Öncelikle bebeğin uyuyacağı yer bebeğin de sizin de açınızdan çok önemlidir. Seçeceğiniz karyola, altını rahatça süpürüp silmeniz için ağır ahşaptan olmamalı, hafif konstrüksiyondan olmalıdır. Gerektiği zaman içinde birkaç çocuk tepinebilmeli, çadır ev yapabilmelidir. Gerekirse zamanla birikmiş çamaşır veya oyuncak kutusu görevini alabilmelidir. Çok renkli, ışıklı saçaklı olmamalı çünkü bu bebeğin dikkatini uykuda özellikle üç aydan sonra iyice dağıtacaktır. Alacağınız nevresim takımını gözleri dinlendirecek açık renklerden seçmeye özen gösterin. 2. Bebek dinleme cihazı: Özellikle birden fazla çocuğunuz varsa ya da giden geleniniz çok ise işinize yarayacaktır. Balkondan, içerideki odadan hatta bahçeden bile çocuğunuzun uyku durumunu takip edebileceksiniz....

Devamı…

Birsen'in hamilelik günlüğü-7: Bebek beklerken bir "hatıra" albümü

Hemen söyleyeyim, bu albümü yapmak benden çok, çocuklara eğlenceli geldi. İlk ve ikinci hamileliğimde çok az fotoğrafım olmasından dolayı bunun hem yeni doğacak bebeğe, hem de evdeki mevcut veletlere yapmak istediğimden, hem Kerem’in hem de Şadya’nın katkıda bulunabileceği fikirler yarattım. (Bazı fikirleri internetten buldum). Bebek doğduğunda yeni bir bebekli-ağabeyli-ablalı foto serisinde buluşuncaya kadar (üç bebeyle vakit bulabilmek kısmet olursa), umuyorum ki o zamana dek bebek bekleyen anne baba adayları bu seriden faydalanırlar. Not: Fotoğraflardaki yazılar Bosna- Hersek’te yaşadığımız için İngilizce yazılmıştır. Albümü Türkçe veya herhangi başka bir dilde yapmak tabii ki...

Devamı…

Birsen'in hamilelik günlüğü-6: Bosna Hersek'te bebek olmak

Aslında Osmanlı İmparatorluğu’nun yönetimi altında yaşayan Bosna Hersek, geleneklerinin çoğunu Osmanlılardan almış. Fakat, bu arada zamanla halk arasında birçok başa gelmişlikten ve sebepten kendi kendine yayılan adetler de olmuş. Her kültürde olduğu gibi pek çok farklılık olsa da gerek batıl, gerek dini, gerekse alışkanlıktan doğan nedenlerden Bosna Hersek’te de geçmişten bugüne gelen gelenekler çok. • Öncelikle bebek, hastaneden eve aileden bir kadın (teyze, hala, büyükanne) tarafından getirilir. Bebeği, yaşayacağı eve ailenin yaşça en büyük erkek ferdi sokar. Aynı kişi çocuğun güçlü olması için çocuğun alnına para koyar, bu da altın veya gümüş paradır. Aynı gün pilav ve tavuk yapılıp servis...

Devamı…

Birsen'in hamilelik günlüğü- 5: "Süt fabrikam''

Bu geçen birkaç hafta içinde yakında süt fabrikasına dönüşecek alanda süt üretim denemeleri başladı. Şaşıranınız varsa da anlarım çünkü daha ilk gebeliğe kadar ben de bunun doğumdan önce olması ihtimaline inanamıyordum. İlk oğlumla 5. aydan doğuma kadar bayağı göğüs pedi gerektirecek kadar akıyordu. Kızımla ise 6. aydan 8. ayın sonuna kadar devam etmişti. Bu gebelikte sütten ziyade kanallarda ağrı şeklinde başlayıp 4. ayın başında mola verdi. Gebelik şu anda ilerlemiş olduğundan kolostrum şeklinde tekrar devam ediyor. Bu gebelikte nefes darlığı ve göğsümde sıkışmanın verdiği acının başlaması ile doktora başvurduğumda bu duruma teşhis konuldu. Doktor kontrolünde olması şartıyla hiçbir tehlikesinin...

Devamı…

Birsen’in hamilelik günlüğü -4: "Kerem ve Şadya ile tanıştım''

Bugün ailenin diğer ufaklıkları ile tanışma merasimimiz vardı. Annem ultrasona yatınca babam içeri ben doğduğumda 9 yaşında olacak ağabeyim Kerem’i ve 6 yaşında olacak ablam Şadya’yı getirdi. Kerem omurilikten beyinciğe varan suallerle doktor teyzeyi oldukça şaşırttı ve zorladı. Dediklerine göre Şadya ekrandaki görüntülerden pek bir şey anlamamış. Daha çok duvardaki bebek afişlerini inceledi. Bir ara parmağımı emdiğim söylendiğinde benimle ilgilenir gibi oldu ama kısa bir süre sonra dikkati hemşirenin küpelerinde dağıldı. Annemdeki demirin neredeyse tamamını çeksem ve bulantılara neden olsam da buna mecburum çünkü bugünkü 7 cm.’lik boyumu ve 20 gram’lık ağırlığımı buna borçluyum. Yüzüm nihayet sizin gibi bir...

Devamı…

Birsen’in hamilelik günlüğü- 3: Embriyodan fetüse terfi

Hayatımın onuncu haftası içerisinde bulunurken, annemin içindeki mini mini ben, bu haftadan sonra 3 cm’lik ve 4 gram’lık embriyodan fetüs haline dönüşmeye başlayarak az da olsa büyüdüğümden, bu aralar sürekli yatay pozisyon ve yastık arayan annemin uyumasına müsaade ederek biraz rahat bırakıp günlüğü birkaç sayfa devralacağım. Artık ellerim, ayaklarım, dizlerim, dirseklerim hatta eklemlerim ve parmaklarım bile şekillendiğinden hareket etmeye başladım. Halen çok iyi bir yüzücü olmasam da bu sıcacık kaplıca sularında elimi kolumu oynatmak hoşuma gidiyor. Annem hareketlerimi hala hissedemiyor, fakat bugün ultrasonda ona görünüp bir el sallamaya çalıştığımda pek bir sevindi. Şaşkınlığını duyar gibi olup çok gururlandım. Birkaç...

Devamı…

Eşini ve 6 oğlunu toprağa veren Havva anne

Cumartesi akşamı Priyedor Soykırımı’nın 284 kurbanının tabutları başında aileleri ve sevdikleri gece boyunca geceledi. Öldürülen 283 Boşnak ve 1 Hırvat’ın toplu cenazeleri 20 Temmuz Pazar Kozarats’ta defnedildi. Naaşların 277’si geçen sene içinde tam 22 yıl sonra Tomaşitsa’da bulunmuş, kimlik tespit merkezi Şeykovaç’tan cumartesi öğlen saatlerinde çiçeklerle süslenmiş cenaze arabaları ile konvoylar eşliğinde uğurlanmıştı. 1992-1995 savaş yılları esnasında Priyedor’dan 53.000 kişinin sürüldüğü, 31.000 kişi esir alınarak açlık ve işkence kamplarından geçtiği 3176 kayıp bildirilmişti. Uluslararası Savaş Suçluları Mahkemesi, Eski Yugoslavya Bölgesi Priyedor’da yapılan katliamın suçluları olarak 30’un üstünde Sırp askerini ve komutanlarını toplam 230 yıl hapis cezasına çarptırdı.Priyedor’da onlarca toplu...

Devamı…

Srebrenica Katliamı'nın 19. yıldönümü

11 Temmuz 1995 – SOYKIRIMIN başladığı tarih Birleşmiş Milletler tarafından ”koruma altına” alınan Srebrenitsa’da 4 gün içinde 8372 kişi Sırp askerleri tarafından katledildi. Ayrıntılı bilgi için lütfen tıklayınız. 11 Temmuz 2014 – Soykırımın 19. Yıldönümü Çevremin ‘bu (hamile) halinle gitme’ ısrarları üzerine daha da alevlenerek TRT’nin Srebrenitsa’da yapacağı canlı yayında görev alacak eşime ‘‘ya beni de götürürsün, ya da seni de bırakmam’’ tehdidim üzerine on dakika içinde sırt çantamı ve oğlumu hazırlayarak Srebrenitsa yollarına koyulduk. Mis kokulu yemyeşil küçücük bir şehir burası. Cami ve kilise yan yana. Sırplar ve Boşnaklar birarada yaşamakta. 19 yıl evvel binlerce insanı katleden ve muhtemelen...

Devamı…

Birsen’in hamilelik günlüğü- 2: Uğur böcekleriyle başlayan serüven

Tamam, bir kızım bir de oğlum var, lakin karnımdaki bir kaza eseri değil; geç farkına varılmış bir gebelik falan da değil. Hamile kaldığımı öğrendiğimden beri aile ve yakın dostlar haricindekilerden haberi vermem üzerine gelen tedirgin soruların başında ‘nasıl oldu ya?’, ‘ne yapmayı düşünüyorsun?’, hatta iki kişi acıyarak kaç haftalık olduğunu sorduğunda, ben safça yanıtlarken ‘iyi iyi zaman var daha’ diyerek beni bu şekilde tebrik ettiler. Aynı soruyu sıradan bir müşterimiz olan üçüncü kişiden alınca benzer bir yorum duyacağımı tahmin edip, o an ‘kürtaj’ sözcüğünü çocukların duymasına engel olmak adına ‘belli olmuyor ama 5 aylık’ diye uydurduğumda bir yandan bebeğe...

Devamı…
  • 1
  • 2

Uzunçorap'a e-posta ile abone ol

Bu bloga abone olmak ve e-posta ile bildirimler almak için e-posta adresinizi girin.