Mine Soysal bundan böyle başta çocuk edebiyatı olmak üzere, çocuk ve okumak sözcüklerinin bir araya geldiği her alanda kafanıza takılan soruları cevaplayacak… Bu hafta Uzuncorap okurlarından Behice Ersoy’un sorularını yanıtladı…

Benim çocukluğumda annem ve babam evde TV açmaz kitap okurdu. Onları göre göre kitap okuma alışkanlığı edindim. Aynısını ben de yapıyorum ama çocuğum benim kadar ilgili değil? Sizce ne yapmalıyım?

Önce, çocuğunuzun kendi çocukluğunuzdaki gibi davranmasını beklemekten vazgeçin. Sonra da okuduğunuz kitaplardan hoşunuza giden alıntıları, karakterleri, öyküleri yeri geldikçe, içtenlikle, heyecanla onunla paylaşın. Bu paylaşımlar ne kadar içten, ne kadar etkileyici olursa, merakı o denli kamçılanacaktır. Size göstermese bile.

Gerek çeviri çocuk kitaplarının, gerek Türkçe çocuk kitaplarının diline ne kadar güvenebiliriz?

İşte bu noktada, edebiyat çevirisinde uzmanlaşmış çevirmenler ve editörlük her şey demek. Hepimiz gibi, iyi çevirmenleri takip edeceksiniz, çeviriye ve çeviri editörlüğüne emek veren yayınevlerini takip edeceksiniz. İsimler çok önemli…

Çocuk kitapları editörlüğü için dil ve edebiyata hâkim olmak dışında da başka şeyler de gerekmez mi?

Çok haklısınız, kesinlikle gerekir. Desenin, grafik tasarımın ve daha pek çok teknik özelliğin yanı sıra metnin de “çocuğa görelik” açısından yetkin ele alınması, kitabın yaş grubunun okuma gereksinimlerine en uygun kılınması, çocuk kitaplarında çok çok önemlidir.

Mine Soysal: Günışığı Kitaplığı‘nın Genel Yayın Yönetmeni ve Çocuk ve Gençlik Yayınları Derneği’nin de eski yönetim kurulu üyesidir…